15 Mart 2020 Pazar

Bilgi Toplum Birey Üçlemesinde Sistemler


Bir sistemin o sistemin içerisindekiler tarafından iyi anlaşılamaması o sistemin hedeflerinden sapmasına, farklı yollara uğramasına yol açmaktadır. Bir ülkenin kurucu unsurunun fikirleri o ülkenin gelecekteki adımlarının doğru ya da yanlış olduğunun göstergesidir. Kurucu unsurun fikirleri bilim ve akılcı düşünce ile ters düştüğünde ( Türk Tarih Tezi  ters düşmüş Atatürk geri adım atmıştır ) bu kurucu unsurun akılcı yaklaşımına bağlı olarak devletin kurulduğu dönem ortaya koyulmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerinin iyi anlaşılması bakımından devletin temel esasları olan Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirleri iyi okunmalı anlaşılmalı ve kavranmalıdır. Rehber niteliğinde olan bu fikirler devletin ve milletin ilerlemesinde temel kaynak olarak kullanılmalıdır.

Ancak bu fikirleri zamanla dezenforme eden yayınlarda bulunan bireyler bu sistemin ne demek istediğini anlayamamış ve Mustafa Kemal gibi bir dehanın yaptığı devrimleri dezenforme etme cüretini göstermişlerdir. Bireysel olarak akılcı ve bilimsel düşünceye gösterdiği önemin ortada olduğu bu deha, ülkemizdeki dezenformasyonlar sonucunda fikirlerinin çarpıtılması ile çok farklı bir hal almıştır. Devletin üniter ve laik yapısını dahi eleştirebilen bireylerin çıktığı bu toplum, elbette korkulacak düzeyde cehaletin olduğu bir toplumdur. Diğer yönden asıl önemli olan ise bu cehaletin örgütlü hale gelmesidir. Bu cehalet ki bizi her türlü felakete doğru sürükleyebilecek bir cehalettir.

Ülkemizin yaşadığı sıkıntılar göz önüne alındığında bu süreçleri nasıl? neden? niçin? yaşandığını sorgulamak için önce eğitimli bireylere sahip olmamız gerektiğini bilmemiz gereklidir. Her bireyin bu toplumdaki her yorumu ne yazık ki kendi düşüncesinden öte mensup olduğu kitlenin düşüncesinin yansımasıdır. Fikirlerinizin temelini sorgulayamadığınız sürece fikirlerinizin özgür ya da özgürlüğü getirebilecek bir fikir olduğunu iddia etmeniz cehaletinizin göstergesidir. Bu cehalet içerisinde davranmamak adına eğitimi iyi algılamaya çalışmalıyız. Eğitimi iyi algılayan bireylerin olduğu toplumlarda eleştiri kültürü yerleşmiş ve bireylerin iletişim kurabildiği toplumlar haline gelmiştir. Bu iletişim süreci bireyin yaşadığı ortamda aileden aldığı kültüre kadar götürülebilir. ( Edward T. Hall )

Aynı kültürü paylaşan insanlar arasındaki iletişim hızı elbette daha hızlıdır bu yüzden toplumlarımızın ortak bir kültür oluşturması gerektiğini bunun da eğitim ile olacağını öngören çok sayıda aydın akademisyen mevcuttur. Ancak ortak bir kültür demek ulusumuzu oluşturan halkların kültürlerinin de biraz dezenforme olması demektir. Zamanla bu dezenformasyona uğrayan kültürlerin bireyleri bu dezenformasyonunun kaynağının devlet eli ile olduğunu öne sürmekte ancak bu dezeformasyon sürecindeki globelleşme ve kapitalizm gibi kavramları görememektedirler.

Evrenselleşen bir dünyada evrensel anlamda bir kültürel dezenformasyon olması gayet doğaldır, bu yüzden bu tür kültürel dezenformasyonların ne gibi artı ve eksilerinin olduğunu iyi tahlil etmek gereklidir. Bu tür dezenformasyonlar bireyler arasındaki iletişimi diğer yandan hızlandırdığı gibi iletişimin kalitesini de sorgulatmaktadır. Ülkemizdeki kültürlerin bu kadar farklı ve değişken olması dikkat çekici ve araştırılması gereken bir diğer konudur. Diğer yandan ülkemizin sınırları içerisinde bulunan kültürler de canlı ve cansız kültürler olarak başta ikiye ayrılmaktadır. Geçmişten bugüne kadar gelen cansız kültürlerin bıraktığı bazı geleneklerin hala diğer kültürler arasında yaşaması aslında kültürlerin bir anlamda da birbiri içerisine girdiğinin göstergesidir. Cansız kültürlerin bazı geleneklerinin canlı kültürler içerisinde hala mevcut olması çok farklı bir anlam ifade etmesidir bu geleneklerin de içerisinde bulunduğu kültürlere göre yeniden şekil alması ise ayrı bir inceleme konusudur.  

Türkiye bu anlamda en zengin ülkelerden biridir ancak bu zenginliğin iyi tarafı destinasyon süreçlerinin oluşturulmasında seçeneklerin fazla olması ancak ülke içerisindeki kültürel değişkenliğin gösterdiği iletişimin kalitesizliği bizi bir yandan ortak bir noktada buluşamaz hale getirirken, diğer yandan destinasyon süreçleri ile ülkemizin turizm alanında iyi bir ekonomiye sahip olmasını da sağlayabilmektedir.

Bireylerin ülkesine yapacağı en büyük fayda öncelikle kendisini geliştirmesi ve kendisinin ardından etrafındaki bireyleri geliştirmesi için adım atmasını sağlamaktır. Kendisinin gelişim sürecinde bir diploma edinmesi v.b gibi bir konu illa ki gerekli değildir. Boş zamanlarını gerçekten faydalı, akademik alanlara harcaması bireyin topluma ve diğer bireylere verebileceği en büyük hediyedir. Yakın zamana kadar bu tür bir akademik ilginin olmaması olmayacağı anlamına gelmemektedir. Evrenselleşen kültürün en büyük etkisi bilgiye ulaşmada hızlanmanın artmasıdır. Elbette gerçek bilgiye ulaşamayan bireylerin de olması gayet doğaldır bilgi okur-yazarlığı ve bilgi hiyerarşisi bu yüzden önemlidir.

Salih Yücel GÜR

11 Mart 2020 Çarşamba

Evrensel Anlamda Ekonomik Kriz, Uygulamalar ve Söylemler



Ekonomik krizi evrensel anlamda yaşadığımız dönemde her ülkeyi etkilemesi sonucunda her devletin lideri uygulamada ve söylemde tezatlıklarda bulunmaya başlamıştır.

Uygulama bir devletin o konuda ne kadar ciddi olduğunun tek kanıtı ve göstergesidir.


Söylem ise daha sade, sadece kitleye yönelik , kitlenin duymak istediği cümlelerdir.


Yaşadığımız bu dönemde Amerika,Rusya,İngiltere,Almanya ve Çin gibi ülkelerde bile bu olay kendisini ekonomik skandallar ile göstermiştir.Borsa ve paradan para kazanmamızı sağlayan bu ekonomik sistemin nereye kadar bizi böyle idare edeceği meçhuldur.


Ancak bu kapitalist sistemin insanlar arasında bir yarışa yol açtığı ve bu yarış sayesinde ilerlemenin daha da hızlandığı tartışılamaz bir gerçek olduğu kadar kapitalist sistem bazı noktalarda toplumları en olmaz çıkmazlara sokmuş hatta devletleri bu yarışa girmeye zorlamıştır.Tabi ki burada bu sistemin uygulayıcılarının aldıkları yanlış kararların da etkisi çok büyüktür.


Panama skandalı v.b gibi bazı skandallar devletlerin artık birbirleri ile savaşlarının ekonomik cepheye evrildiğinin göstergesidir.Üretim arge ve bilim üçlüsünün birleştiği ve bunun da yetmediği, üstüne evrensel anlamda markalaşmanın geldiği süreçleri erken yaşayan ülkeler çok şanslı ülkelerdir.


Ancak diğer yandan sadece ama sadece konumları yani jeopolitik konumları ile değer kazanan ve güç dengeleri çok fazla olan ülkeler mevcuttur.Bölgesel anlamda bir ittifak oluşturmaya çalışmaları sadece bir çabadan ibaret kalmaktadır.


Büyük devletlerin büyük olmaları risk almalarında ve bu risk sürecini bilimsel anlamda anlamlandırmalarında yatmaktadır.Risk süreci boyunca analistler bu süreci matematiksel sosyolojik ve ekonomik v.b gibi farklı alanlarda anlamlar yükleyerek ve yorumlayarak risk sürecinden kazanılan faktörlerin analizini yaparlar...


Bu faktörler sonucunda alınan kararların ne kadar devletleri ileriye taşıdığı tartışılır ve zamanla alınan risk toplum tarafından sorgulanın buradaki toplumu oluşturan bireylerin eğitimi yaşı zihniyeti v.b gibi değerler önem arz eder.Bu değerler o toplumun devletin aldığı riski algılamasındaki temel faktörlerdir.


07.03.2020

Salih Yücel GÜR