18 Haziran 2023 Pazar

Dil ne kadar dönse de sözler duyguların tercümesi olur mu?

        Acı çekmek için illa kan mı dökmeli insan... Varoluş amacını bilen birey için en zoru düşüncelerin de acı çekmekti.Farkın da iken tüm oluşumun; hiçbir şey yapamıyorsun ve bu huzursuzluk seni hârekete geçirecek iken güven veriyor olması ise en büyük yanılgını doğuruyor.

        Baş ucum da sen de olmasan bu yaşam ne kadar renksiz olur benim için düşünemiyorum. Rüzgar da savrulup uçan yaprak, dalın onu tutmadığına kızgın ve kırgın, rüzgar ile oradan oraya savrulur iken artık boş vermişliği, yaşama karşı umursamazlığı, yüz tutmuş vurdum duymazlığı ile uçar iken bir o taşa bir bu taşa vurar iken habersizce bağlı olduğu dalın köklerinden aldığı o vitamin ve minarellere sarılmıştı. Belki de yolcuğu hep böyle geçecek iken, can vereceğini bile bilmeden bir tohuma.. O kış örtü olup, ağaçtan getirdiği minareller ile tohuma can oluşu ilahi bir kudret değilde nedir.

        Hayatta öyle değil mi, önce bırakmıyacakmış  gibi sahiplenip, besleyip, sonra fütursuzca bırakılıp yaşam da kırgınca hâreket eder hâle getiriliyoruz. Devam eden süreçte ise başka bir hayata yaşam kaynağı oluyoruz. Uzun bir yolculuk olan bu yaşantımızın belki de şuan o umursamazca terk edişilimiz ile başka bir yaşama can verilen kısım ile bir yerdeyiz... 


#ÇIĞAY 

1 Haziran 2023 Perşembe