23 Haziran 2022 Perşembe

20. YÜZYIL SİYASİ TARİHİ - Fahir Armaoğlu

 ▪ Siyonistler savaş sırasında Başkan Wilson'a da etki yapmışlar  ve Wilson'un da siyonizm davasına kazanılması, İngiltereyi de bu  davaya karşı sempatik ve destekleyici bir durum almaya götürmüştür.  Bunun sonucu, Balfour Deklarasyonu adını alan belge, yahudilerin  anavatan davasında bir dönüm noktası olmuştur. İngiltere  Dışişleri Bakanı Balfour, 2 Kasım 1917 de, Siyonist Federasyonu  Başkanı zengin bankacı Lord Rothschild'a gönderdiği bir mektupta  İngiltere'nin Filistin'de bir yahudi anavatanının kurulmasını kabul ettiğini  resmen bildirmiştir. Bu deklarasyon, 1918 yılı içinde, sırasiyle,  Fransa, İtalya ve Birleşik Amerika tarafından da kabul ve desteklenmiştir.


▪ Bundan sonra İngiltere, kabile reislerine para yardımında bulunmak  ve onları vergiden muaf tutmak suretiyle, feodal bir sisteme  dayanarak memlekete egemen olmak istedi. Lakin bu idare şekli  Iraklı aydınların şiddetli tepkisi ile karşılandı. Bu aydınlar iki gruba  ayrılmıştı. Mekke Şerifi Hüseyinle birlikte Türklere karşı savaşan  Nuri Said, Cafer Askeri ve Cemil Madfai gibi Faysal üzerinde  nüfuzlu olanlar İngiliz taraftarıydılar. Buna karşılık, Yasin Haşimi,  Hikmet Süleyman (Mahmut Şevket Paşa'nın kardeşi), Raşit Ali Geylani  ve Kamil Çadırcı gibi Osmanlı Devletinde hizmet etmiş olan aydınlar  İngiliz aleyhtarı idiler. Bunlar, İngiltere'nin Irak'daki nüfuzuna  karşı mücadele etmek için 1930 da İhvan el-Vatani Partisini kurmuşlardır.

Çekoslovakya buhranının en önemli sonuçlarından biri de, Sovyetlerin  Batılılara karşı güvensizliğinin artması olmuştur. Çekoslovakya'nın  kaderi tayin edilirken, bu devletle ittifakı olan Sovyet Rusya'nın  Münih Konferansına davet edilmemesi ve Sovyet Rusyaya hiç  danışılmaması Sovyetleri kızdırmıştır. Sovyetler, Batılıların ve özellikle  İngiltere'nin Almanyayı Sovyet Rusyaya karşı oynamak istediği  kanısına varmışlardır. İngiltereye duyulan bu kızgınlık dolayısiyledir  ki, Pravda gazetesi 21 Eylülde yayınladığı uzun bir başyazıda,  "Alman ve İngiliz soyguncuları" arasında hiçbir fark bulunmadığını,  İngiltere ve Fransa'nın ateşle oynadıklarını yazmıştır. Bu durum  Sovyet Rusya'nın Almanya ile anlaşmaya varma eğilimini daha da  kuvvetlendirmiştir.