17 Eylül 2021 Cuma

Gecelere sığınırız



 Biz zaten hep gecelere sığınırız
Çocuklar gibi ağlar güler severiz
Parça parça olsak da biriz
Gece çökse de yüreğimize
Sabah gülümsetir bizi yine
Yeniden buluruz kendimizi belki
Bir çocuğun gülümsemesinde...

Salih Yücel GÜR

23 Ocak 2021 Cumartesi

Üretim ve Dünya Kültürleri

Yaşadığımız dönemde olağanın dışında kültürler bir değişim süreci içerisindedir, ancak bu normal bir değişim süreci değildir.Bu süreç kültürlerin çoğu geleneğini yok eden bir süreçtir, özellikle çok fazla etnik kökene sahip ülkelerdeki bu değişimin algılanması ise bireyin eğitimi ve dünyayı ne kadar görebildiği ile alakalıdır.Ülkelerdeki etnik gruplar başta suçluyu devlet olarak algılamakta ancak değişimin evrensel olduğunu görebilenler bu konunun devletler ile alakasının olmadığı, devletlerin bu konuya bu dönemde eğilmediklerini algılayabilirler.

 

Diğer dönemlerde devletlerin bu konuya eğildikleri ele aldıkları dönemler elbette olmuştur.Zaten birey de yine böyle bir döngünün içerisine girdiğini düşünmektedir.Tarihte olmuş bir olaylar zincirinin içerisine yeniden girdiğini düşünerek etnik milliyetçiliğini ateşlemektedir, ancak farkında olmadığı bu değişimin evrensel olduğudur.

 

            Değişim kimi zaman bazı geleneklerden kurtulmak kültürümüzü yeniden tanımlamak demek olsa da, bu değişimin pozitif ve negatif yanlarının olması özellikle dikkat edilmesi gerektiğinin de göstergesidir.Bu evrensel değişim aslında bize bir kavram daha hediye etmiştir bu kavram ‘’ Z Kuşağı ‘’ kavramıdır.Bu kavram üzerinden bu kavramı temsil eden bireylerin kültür algısını incelemek ise çok ayrı derinlemesine yapılması gereken bir çalışmadır aslında.Diğer yandan bu kuşağın bir noktadan sonra yeni bir kültür ile yaşamlarına devam etmesi ise dünyanın değişiminin göstergesidir.

 

            Yerli üretim tanımının değişmesi bize dünyadaki bu kültürlerin bazı geleneklerinden vazgeçtiğinin ekonomik olarak yansımasıdır, diğer yandan dünyanın kültürler açısından yavaş yavaş da olsa bir bütünleşme sürecine girdiğini göstermektedir.Bu tanımlama öncesinde üretimde her parçanın yerli olmasına dayalı iken, bugün parçaların en iyilerini kullanmak suretiyle üretimin gerçekleştirilmesi yerli üretimin gerçekleşmesi demektir.Buradaki kavram olarak yerli üretim kavramındaki önemli nokta bir değişim göstermiş ve kavramın tanımlaması değişmiştir.

 

            Dünyanın bir bütün olması en azından kültürel olarak bir bütün olması elbette bilime en çok yatırım yapan milletlerin ve jeopolitik önemi olan ülkelerin bir arada olmasını gerektirir.Jeopolitik kavramı çok yönlü bir kavram olduğu için bu kavramın devletten topluma siyasetten dış ilişkilere her alanı etkilemesi günümüzde gayet doğaldır.Önemli noktalardan biri olan diplomasinin dilini dahi bilgiye dayalı bir dil olarak ele alan bu yaşadığımız dönem, aynı zamanda artık diplomatlarımızın kalitesini diplomatlarımızın diğer kültürler ile iletişime geçtiğinde o kültürleri ne kadar tanıdığı ve tanıdığını ne kadar yansıttığı ile ölçülmektedir.

 

            Bizim gibi jeopolitik öneme sahip sınırları olan ülkenin diplomat yetiştirmekte özenle davranması gayet doğaldır.Diplomasi dünyamızda gerçekten ülkemize çok avantajlar kazandıracak bir dildir.Kültürler ise bu dile yardımcı şekilde ilerleyecek değişecek ve hatta diplomasiyi de yeniden şekillendirecek normlardır.    


Salih Yücel GÜR