24 Haziran 2020 Çarşamba
18 Haziran 2020 Perşembe
Alef Dizisi ve Kalenderiler
Detaylar
ve karakterler güzel yazılmış ancak biraz eksik yanı var gibi özellikle ilk
bölümlerinde, ancak bu dizi bir yazımda da bahsettiğim gibi yaşadığımız
coğrafyadaki canlı ve cansız kültürleri günümüze kadar taşıması açısından
önemlidir.
Kalenderiler
Maşukiler ve Mutezile devrimi gibi konuları genel anlamda ele alan ara ara
işleyen bir dizi.
Coğrafyamızdaki
canlı ve cansız kültürler hakkında
''
Evrenselleşen bir dünyada evrensel anlamda bir kültürel dezenformasyon olması
gayet doğaldır, bu yüzden bu tür kültürel dezenformasyonların ne gibi artı ve
eksilerinin olduğunu iyi tahlil etmek gereklidir. Bu tür dezenformasyonlar
bireyler arasındaki iletişimi diğer yandan hızlandırdığı gibi iletişimin
kalitesini de sorgulatmaktadır. Ülkemizdeki kültürlerin bu kadar farklı ve
değişken olması dikkat çekici ve araştırılması gereken bir diğer konudur. Diğer
yandan ülkemizin sınırları içerisinde bulunan kültürler de canlı ve cansız
kültürler olarak başta ikiye ayrılmaktadır. Geçmişten bugüne kadar gelen cansız
kültürlerin bıraktığı bazı geleneklerin hala diğer kültürler arasında yaşaması
aslında kültürlerin bir anlamda da birbiri içerisine girdiğinin göstergesidir.
Cansız kültürlerin bazı geleneklerinin canlı kültürler içerisinde hala mevcut
olması çok farklı bir anlam ifade etmesidir bu geleneklerin de içerisinde
bulunduğu kültürlere göre yeniden şekil alması ise ayrı bir inceleme konusudur.
''
''
Bilgi Toplum Birey Üçlemesinde Sistemler '' isimli yazımda biraz bu konuyu ele
almıştım.
Sizlerin
de izlemesi ve konuları araştırması dileğiyle...
11 Haziran 2020 Perşembe
Jean-Jacques Rousseau - Leo Damrosch
3 Haziran 2020 Çarşamba
Teşkilat-ı Mahsusa (Umûr-ı Şarkıyye Dairesi) Tarihi Cilt I: 1914-1916
Erzurum'dan 4 Eylül 1914 tarihli bir yazıyı “muhterem refiklerim" hitabıyla “merkez-i umûmîye" gönderen Dr. Bahaddin Şâkir, faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgiler verir." Burada yaptığı açıklamalar, onun oluşturduğu derme çatma kuvvetin yapılanmasını ve görev planlamasını ortaya koymaktadır.Kafkas Kolu imkânlar cercevesinde tamamlanarak sevk edilmiştir.Kafkasya tarafı genel komutanlığına Müfettiş Hilmi Bey atanırken, Jandarma Yüzbaşı Emin de komutan yardımcısı olarak maiyetinde bulunacaktır.İslâmsorlular , İdris Bey, Eyüp Paşa, Terkinik oğlu Mehmed çeteleri esas kuvveti oluşturup, Balaban aşiretinden geleceği ümit edilenler ve toplanacak Çerkes gönüllüleri de bu kuvvete katılacaktır.Adı geçen Pasin Kolu, aslında Müfettiş Hilmi Bey kuvvetidir.Merkez kuvveti olarak şimdilik karargâhı Hoşap civarındadır.
Dâhiliye Nezareti, hemen harekete geçer. Harbiye Nezaretinden konunun araştırılması için ilgililere gereken emrin verilmesini, Van Valisi Cevdet Bey'den de "bu adamın hüviyetiyle" sözü edilen meselelerin nelerden ibaret olduğunu bildirmesini ister.12.Kolordu Komutan Vekili Cevdet imzasıyla Başkumandanlık Vekâletine gönderilen cevabî yazıda, Savuçbulak Şehbenderliğinden alınan bilgide, Reşid'in on gün önce, 1. Kuvve-i Seferiye komutanıyla görüşmek üzere birkaç atlıyla beraber Rayet'ten Revandiz'e gittiği belirtilir. Savuçbulak Şehbenderliğince Urmiye'deki saygın ve güvenilir ileri gelenler arasında yapılan araştırma sonunda, halen Urmiye'de bulunan Nasturîlerle, "düşmanımıza daimî surette casusluk eden Amerika misyonerlerinden birkaç şahsın" iftiraları sonucundan başka bir şey olmadığı anlaşılır.Silah bulunduğu duyumu alınan mülklerde arama yapılmış, hiç kimse zarar görmemiştir."Reşid imzasiyle çekilen telgraf da bir gûne (türlü) vesika olmayıp dolaştığı mahallerde îka’-1 hasar (hasar verme) ve efkâr-ı umûmîyeyi tahdişden (kurcalamaktan) başka hizmeti" görülmemiştir. Gade(?)'ye firarı üzerine, Van Valisi Cevdet Bey tarafından silahlarının alınarak Urmiye havalisine geri dönmemesi emredilmiştir.
Van Valisi Cevdet Bey, Dâhiliye Nezaretinin yazısını cevaplaya şu bilgileri aktarır: Rayet'ten telgraf çeken, Çerkes Reşid'dir.Ömer Naci Bey Müfrezesiyle gelen Reşid, Rûşenî Bey'in ayrılmasından sonra,40 süvari çetesini idareye görevlendirilir. Bu adamın Gümülcine'deki hâlini işitince,Cevdet Bey, İran'da faaliyet göstermek üzere İstanbul'ca seçildiğini göz önüne alarak, işe yarar diye ümitlenir.Rusların tahliyesiyle Urmiye'ye giren Reşid, kasadarı olan Kafkasyalı İbrahim Ağa isimli bir hırsızla beraber, Urmiye'deki zengin Ermeni ve Nasturîlerle, İran Hanlarından önemli miktarda para almaya teşebbüs eder.Daha sonra bir taburla ulaşan Ömer Naci Bey, Reşad Bey ve Nuri Bey'in karşı çıkmasıyla, hemen Salmas'a geçer ve orada Cevdet Bey'e rastlar.Çapulculuktan ibaret olan Gümülcine parasıyla İzmit'te edindikleri çiftliğe, daha bir iki çiftlik ilaveye çalışacağını pervasızca söylemekten “hayâ etmeyen
böyle adamların" nasıl olup da gönderildiklerine Cevdet Bey hayret etmektedir. Salmas muharebelerinin ardından emir ve tebliğlere aykırı olarak Urmiye tarafına savuşan Reşid, fırsattan istifadeyle emellerine kavuşmanın peşindedir. Bu anlaşılınca derhal Urmiye görevlileri ve Müfreze Komutanı haberdar edilir. Ruslar geliyor, diye Urmiye’de ortaya çıkan heyecandan korkan Reşid, Savuçbulak tarafına kaçıp gitmiştir."
Van Valisi Cevdet Bey, Dâhiliye Nezaretinin yazısını cevaplaya şu bilgileri aktarır: Rayet'ten telgraf çeken, Çerkes Reşid'dir.Ömer Naci Bey Müfrezesiyle gelen Reşid, Rûşenî Bey'in ayrılmasından sonra,40 süvari çetesini idareye görevlendirilir. Bu adamın Gümülcine'deki hâlini işitince,Cevdet Bey, İran'da faaliyet göstermek üzere İstanbul'ca seçildiğini göz önüne alarak, işe yarar diye ümitlenir.Rusların tahliyesiyle Urmiye'ye giren Reşid, kasadarı olan Kafkasyalı İbrahim Ağa isimli bir hırsızla beraber, Urmiye'deki zengin Ermeni ve Nasturîlerle, İran Hanlarından önemli miktarda para almaya teşebbüs eder.Daha sonra bir taburla ulaşan Ömer Naci Bey, Reşad Bey ve Nuri Bey'in karşı çıkmasıyla, hemen Salmas'a geçer ve orada Cevdet Bey'e rastlar.Çapulculuktan ibaret olan Gümülcine parasıyla İzmit'te edindikleri çiftliğe, daha bir iki çiftlik ilaveye çalışacağını pervasızca söylemekten “hayâ etmeyen
böyle adamların" nasıl olup da gönderildiklerine Cevdet Bey hayret etmektedir. Salmas muharebelerinin ardından emir ve tebliğlere aykırı olarak Urmiye tarafına savuşan Reşid, fırsattan istifadeyle emellerine kavuşmanın peşindedir. Bu anlaşılınca derhal Urmiye görevlileri ve Müfreze Komutanı haberdar edilir. Ruslar geliyor, diye Urmiye’de ortaya çıkan heyecandan korkan Reşid, Savuçbulak tarafına kaçıp gitmiştir."
Kasım - Aralık 1915
Harbiye Nâzırı Enver Paşa, 3. Ordu Komutanlığından, Hezek köyü civarında bulunan Ömer Naci müfrezesinin takviyesini ister.Bu arada Çerkes Ethem komutasındaki 500 kişilik “mücahid grubu" da Ömer Naci'ye yardım etmek için bölgeye gönderilir.Hezek köyünde yığınak yapan binlerce isyancı, kendilerine yapılan silah bırakma şartıyla sulh teklifini reddedince, şiddetli catışmalar meydana gelir. Ömer Naci müfrezesinden ikisi subay yaralı, üç şehit verilir. Yardıma gelen kuvvetlerle etkinliği artan Ömer Naci'nin isyancılara son çağrısı karşılık bulur ve çatışmalar sona erer.
İsyancılar, kamu mallarına verdikleri zararları karşılayacaklarını, borçlarını ödeyeceklerini, Midyat'ın diğer kesimlerindeki asilerin de silahlarını teslim etmelerini sağlayacaklarını Ömer Naci'ye bildirirler. Bu haliyle isyanın bastırıldığını, artık yerel idari kuvvetlerin otoriteyi yeniden kuracaklarını değerlendiren Ömen Naci, asıl hedefleri olan İran’a hareket etmelerine izin verilmesini 12. Kolordu Komutanlığına arz eder. Bu arada 4. Ordudan isyan için gönderilen taburun toplarıyla beraber kendi emrine verildiği takdirde, bir ay içinde Tebriz'e gireceğini söylerse de Enver Paşa taburun bölgeden ayrılmasına müsaade etmez, top isteğini onaylar.Kendisinin emrindeki birlikle Musul Valisinin emrine girmesi bildirilir. Bu sırada Savuçbulak’ı ele geçiren Rusların, Musul istikametinde Osmanlı sınırlarını geçeceği düşünülmektedir.Sınır sevk edilen Ömer Naci'nin kuvveti 650 süvari ve piyade ile bir da topundan ibarettir.
Harbiye Nâzırı Enver Paşa, 3. Ordu Komutanlığından, Hezek köyü civarında bulunan Ömer Naci müfrezesinin takviyesini ister.Bu arada Çerkes Ethem komutasındaki 500 kişilik “mücahid grubu" da Ömer Naci'ye yardım etmek için bölgeye gönderilir.Hezek köyünde yığınak yapan binlerce isyancı, kendilerine yapılan silah bırakma şartıyla sulh teklifini reddedince, şiddetli catışmalar meydana gelir. Ömer Naci müfrezesinden ikisi subay yaralı, üç şehit verilir. Yardıma gelen kuvvetlerle etkinliği artan Ömer Naci'nin isyancılara son çağrısı karşılık bulur ve çatışmalar sona erer.
İsyancılar, kamu mallarına verdikleri zararları karşılayacaklarını, borçlarını ödeyeceklerini, Midyat'ın diğer kesimlerindeki asilerin de silahlarını teslim etmelerini sağlayacaklarını Ömer Naci'ye bildirirler. Bu haliyle isyanın bastırıldığını, artık yerel idari kuvvetlerin otoriteyi yeniden kuracaklarını değerlendiren Ömen Naci, asıl hedefleri olan İran’a hareket etmelerine izin verilmesini 12. Kolordu Komutanlığına arz eder. Bu arada 4. Ordudan isyan için gönderilen taburun toplarıyla beraber kendi emrine verildiği takdirde, bir ay içinde Tebriz'e gireceğini söylerse de Enver Paşa taburun bölgeden ayrılmasına müsaade etmez, top isteğini onaylar.Kendisinin emrindeki birlikle Musul Valisinin emrine girmesi bildirilir. Bu sırada Savuçbulak’ı ele geçiren Rusların, Musul istikametinde Osmanlı sınırlarını geçeceği düşünülmektedir.Sınır sevk edilen Ömer Naci'nin kuvveti 650 süvari ve piyade ile bir da topundan ibarettir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)