14 Temmuz 2017 Cuma

Rönesans Avrupası Halil İNALCIK

     O,daha sonra Selanik'te İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin Merkez-i Ummumi Üyesi seçilince,kendisine '' Cemiyet-i Mukaddese''nin, yani İttihad Terakki Cemniyeti'nin ana prensiplerini açıklamak ve gençliği topluma bağlamak görevi verilir.İttihad ve Terakki,daha sonra 1906'da Mısır'da basılı Niamname-i Esasi'sinde ( Madde II,III ) sosyal politikasını şu satırlar ile özetlemekteydi: '' Her hususta sebeb-i muvaffakiyet olan ahlak-i hesene-i milliyeyi takviye,ulûm ve maârif ve terakkiyat-i medeniyye-i hazırayı adat-i kavmiyye ve ihtiyacat-i mevkiiyemize tatbikan memaliki Osmaniyye'de neşr ü tamime çalışmak... Osmanlı anasır-i muhtelifesi arasında samimi bir ittihad meydana getirerek vatanın yükselmesine çalışmak...'' İşte temel prensipler bunlardı.Gökalp kendisine verilen ödevi geniş bir açıdan bir sosyal mesele olarak ele aldı ve '' Yeni Hayat ve Yeni Kıymetler '' adlı makalesinde ( Genç Kalemler Sayı VIII ) asıl inkilabın içtimai nitelikte olması , yani topluma inmesi gerektiği fikrini savundu ve aynı yazıda bu Yeni Hayat'ı getirecek sosyal değerlerin niteliğini göstermeye çalıştı , 1911-1923 yıllarında , Balkan Savaşı faciaları , Dünya Savaşı , yabancı işgali , Sevres Antlaşması gibi imparatorluğun yıkılış buhranları içerisinde Gökalp, daima sosyal sorun üzerinde durdu; kurtuluş yolunu daima sosyolojinin klavuzluğunda aradı.Onun sosyolojisi , bu sebeple , dinamik bir sosyoloji, bir değişim sosyolojisi oldu. Milli Türk Devletinin kuruluşu döneminde Gökalp Türkçülüğün sosyal-ideolojik yorumuna yöneldi.Her Dönümde Gökalp kendisi gibi içtimai-ahlaki sorundan hareket ederek sosyal yapıyı esas alan Emile Durkheim sosyolojisini benimsedi.Toplumun nasıl ve nereye gitmekte olduğunu incelemek ve sorumlu mevkide olanlara yol göstermek , onun daima başlıca kaygısı oldu.Böylece ,Gökalp'e sosyal kültürel bunalıma bilim aydınlığında çözüm arayan hümanistler veya Fransız sosyologları yanında yer verebiliriz.

Sayfa 330 - 331 Rönasans Avrupası / Halil İNALCIK