29 Mart 2018 Perşembe
16 Mart 2018 Cuma
Bireysel ve Bilgisel Silahlanma
İnsanoğlunun
tarihinde geçmişten günümüze kadar olan süreci incelediğimizde silahlanmanın
aslında çok farklı şekillerde ve yapılarda olduğunu görebiliriz.Bireylerin
yaşadığı toplumlara ve sosyal çevreye göre değişen silah ve silahlanma,savunma
çeşitleri ve yöntemleri günümüzde çok farklı bir şekil almış
durumdadır.Teknolojinin ve iletişimin çok hızlı bir boyut kazanması ile
silahlanma artık çok farklı bir boyuttadır.
Geçmiş
dönemlerde bireylerin savaşmak ve kendilerini korumak için karşı bireylere
karşı edindiği silahlar kesici delici aletler olarak nitelendirilebilirdi daha
sonrasında ise tabanca barutun keşfi ile ortaya çıktı.İlerleyen zamanlarda ise
kimyasal silahlardan olan nükleer silahlar baş gösterdi.
İnsanoğlunun
içerisinde bulunan içgüdüsel bir davranış olan silahlanma aslında her bireyin
kendisini savunma esaslı olarak ortaya çıkmıştır.Bir devletin silahlanması o
devletin içerisindeki bireylerin devletten beklediği kendi içgüdüsel koruma
ihtiyacının göstergesinden ibarettir.
Bugün
artık dünyamızda iki tip silahlanma biçimi baş göstermektedir;
a-) Bireysel Silahlanma
b-) Bilgisel Silahlanma
Bireysel
silahlanmayı sadece bireyin kendi çabaları ve ekonomik geliri ile silah
edinmesi olarak görmemeliyiz.Bir bireyin yaşadığı devlet içerisindeki kendisini
koruma ve savunma içgüdüsünden ortaya çıkan silahlanma biçimine de bireysel
silahlanma denilebilir.Buradaki bireysel silahlanma konusunu ele alır iken
sadece ama sadece bireyin kendi imkanlarını değil.Bireyin etki ettiği
mekanizmaları ve sistemleri de ele almak gereklidir.
Bilgisel
silahlanma ise bugün ortaya çıkmış devletlerin ve şirketlerin her alanda
birbirleri ile karma şekilde yarıştığı bir koşudur.Bu koşu ile ilgili her türlü
bilimsel akademik çalışma özenle verilere dökülür ve özenle saklanır.Bu tür
verilen ve arşivlerin çoğunlukla normal bireyler tarafından ulaşıma kapalı olması
gereklidir.Bilgisel silahlanma örneğini gördüğümüz yüksek düzeyde teknolojiye
sahip devletlerin bireyler ile iletişime geçmesi çok farklıdır.Bireyleri ve
kendi toplumlarını yönlendirmesi ve yönetmesi ise gerçekten çok kurnazcadır.
Bu silahlanma
şekillerini kısaca inceledikten sonra ABD ve Sovyetler arasında imzalanan
nükleer silahlanma ile ilgili araştırma yapılamayacağına dair bir antlaşmayı
sizlere hatırlatmak isterim.Bu antlaşmaya göre suyun ve toprağın üzerinde
herhangi bir nükleer silah araştırmasının yapılmayacağını birbirlerine vaat
eden bu iki büyük güç bu antlaşma sonrasında nükleer araştırmalarını toprağın
altında yapmaya devam etmiştir.
Bugün tabi ki silahlanmayı sadece ama sadece tabanca ve ateşli silahlar
olarak sınırlı bir hale getirmek yanlıştır.Bugün o kadar büyük ve zararsız gibi
gözüken silahlar icat ettik ki sanal ortamdan istediğimiz bilgiyi kurgusal
gerçeklik ile kurgulayabilir içerisine biraz ideoloji entegre edebilir ve
toplumlara birer inanç sunabiliriz.Bu tür çalışmaların hala yapıldığını
yaşadığımız ülke üzerinde yazılan akademik çalışmalarda görebiliyoruz.Diğer
yandan elbette objektif ve gerçekten akademisyen olan gerçekleri yazan yabancı
akademisyenler de mevcuttur…
Silahlanma ne kadar kötü gibi gözükse de güç dengesi bakımından tam anlamıyla bir raya oturduğunda aslında barışı sağlamak için en iyi yöntem olarak gözükmektedir.Geri kalmış ülkelerin silahlanmak ve kendilerini korumak için gelişime daha açık olduklarını görebiliriz.Kimi toplumlarda ise onlara saldıran büyük devletler bilgisel silahlanma ile onları dezenforme edebilmektedirler.
Silahlanma ne kadar kötü gibi gözükse de güç dengesi bakımından tam anlamıyla bir raya oturduğunda aslında barışı sağlamak için en iyi yöntem olarak gözükmektedir.Geri kalmış ülkelerin silahlanmak ve kendilerini korumak için gelişime daha açık olduklarını görebiliriz.Kimi toplumlarda ise onlara saldıran büyük devletler bilgisel silahlanma ile onları dezenforme edebilmektedirler.
Salih Yücel GÜR
8 Mart 2018 Perşembe
Kurgusal Gerçeklik
Kurgusal gerçeklik
Eğer sizin de bir kurgusal gerçekliğiniz
var ise siz de inanç denilen nehirden istediğiniz kadar içebilirsiniz.Bugün
kurgusal gerçekliği kullanan ideolojik gazeteler mevcuttur.Onlar sizlere
fikirlerini pomplamak için resim video v.b gibi aracıları çarpıtarak
yansıtırlar.
Bugün bu metodu psikolojik harp
teknikleri ile birleştiren birimler mevcuttur.Hatta ve hatta bugün değil dün
yani geçmişte bile vardır kurgusal gerçeklik.
Aynı yukarıdaki fotoğrafdaki gibi ön
planda bir portakal arkasında ise bir tavşan gözükmektedir.
Bugün ideolojiler üzerinden her türlü
kurgusal gerçeklik ortaya koyan psikolojik harp metodları uygulayan birimler
mevcuttur.Bunlar birer hikaye ve saçmalık olarak gelebilir ancak eğitim ile
saldırmak bir toplumda çok büyük ve uzun dönemler kapanmayacak ve
toparlanmayacak yaralar oluşturur.
Bugün toplumumuzda olan oluşan
sorunların çoğu bu tür bir saldırı tipinden kaynaklıdır.Eğitim ile saldırıların
olduğu aşağılanmaların olduğu ve bizlerin bunun farkında bile olmadığımız bir
dünya,elbette ilgi çekici hiç olmaz ise bunları tek tek detaylandırıp bulan ve
aptallar diyecek bireylerin toplumdan çıkması.
Ancak diğer yandan bu tür hikayelere
ideolojileri yüzünden kapılan ve inanan ve girdabın içerisinde sürüklenen çok
insanımız var bu kurgusal gerçekliklerden bir tanesi resmi tarih tezidir.Resmi
tarih tezine göre devletler kendi tarihlerini yazmış ve toplumlara bunu entegre
etmek için kendi tarihlerini okullarda ders olarak okutmuştur.Yani bir nevi
tarih biliminin bir nevi bazı konularda sakladığı bilgilerin olduğunu iddia
eder ve belge ve kanıt yerine gazete haberleri ideolojik olan bireylerin
yazdıklarını ele alırlar.
Ya da Türkiye’deki gibi bazı madde
bağımlısı kişilerin yazdıklarını allayıp pullayıp önümüze sürerler sonra da dönüp
şöyle
-Gördünüz mü işte Resmi Tarih
Falan gibi saçma sapan zırvalıklara
inanırlar.Resmi tarih denilen olayı tezatlamak için tarih içerisinde araştırma
yapmak resmi tarih denilen şeyin olmadığının göstergesidir zaten.Bir birey bir
konu hakkında bilgi sahibi olmak için tarih biliminden yararlanır araştırma
yapar ancak devletler bu bilimin hepsini ders olarak yansıtamaz.Toplumda her
işin bir ustası var denilmesinin sebebi de budur zaten.
Okumayan detaylandırmayan araştırmayan
toplumlarda bu tür sorunların her zaman olduğu zaten ortadadır.Bir de bu
sorunları ideolojik olarak entegre edebilir iseniz eğer ortaya çok güzel
sürüler çıkmaktadır.İstediğiniz alana sürebilirsiniz onları hem fikri hemde fiziki.İstediğiniz
kişiye saldırtabilirsiniz onları işte bu kadar basit…
Salih Yücel GÜR
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)