Arkeologlar 1955'te Rusya'daki Sungir'de bir mamut avcısı kültürüne ait 33 bin yıllık bir gömü alanı keşfettiler. Mezarlardan birinde, etrafında yaklaşık üç bin mamut dişinden yapılmış taşla çevrili ve boncuklarla kaplı elli yıllık bir adam iskeleti buldular. Adamın kafasında tilki dişleriyle süslenmiş bir şapka ve bileklerinde yirmi beş fildişi bilezik vardı. Oysa aynı alandaki diğer mezarlarda çok daha az eşya bulunuyordu. Buradan yola çıkan araştırmacılar, Sungir mamut avcılarının hiyerarşik bir toplumda yaşadığını ve ölü adamın belki de grubun veya pek çok gruptan oluşan bir kabilenin lideri olduğu sonucuna vardılar, çünkü birkaç düzine grup üyesinin bu kadar çok eşyayı üretmiş olması olağandışıdır.
Arkeologlar bundan daha ilginç bir mezar da keşfettiler. Mezarın içinde kafa kafaya gömülmüş iki iskelet vardı. Biri 12-13 yaşlarında bir erkek çocuğuna, diğeriyse 9-10 yaşlarında bir kız çocuğuna aitti. Erkek çocuk beş bin fildişi boncukla kaplıydı. Tilki dişinden bir şapka ve 250 tilki dişinden bir kemeri vardı (bu miktarı elde edebilmek için en az 60 tilkinin dişlerinin çekilmiş olması gerekiyordu). Kız çocuğu 5.250 fildişi boncukla kaplıydı. İki çocuk da küçük heykelciklerle ve pek çok fildişi nesneyle çevriliydi. Yetenekli bir oymacı tek bir fildişi boncuk için aşağı yukarı 45 dakikaya ihtiyaç duyuyordu. Diğer bir deyişle, iki çocuğu kaplayan 10 bin boncuk yapmak için, diğer eşyaları saymazsak bile, deneyimli bir zanaatkarın 7.500 saat, yani üç yıldan fazla çalışması lazımdı.
Sungir çocuklarının bu kadar genç yaşta kendilerini lider veya mamut avcısı olarak kanıtlamış olmaları çok düşük bir ihtimaldir. Sadece kültürel inançlar, onların neden bu kadar gösterişli bir şekilde gömüldüğünü açıklayabilir. Teorilerden biri, konumlarını ailelerinden aldığını ileri sürer. Belki de bu çocuklar liderin çocuklarıydı ve kültürleri aile karizmasına veya katı halef olma kurallarına dayanıyordu. İkinci bir teoriye göre, çocuklar daha doğumlarında uzun süre önce ölmüş bazı ruhların dirilişi olarak görüldüler. Üçüncü bir teori de çocukların gömülüşünün hayattaki statülerinden ziyade, onların nasıl öldüğünü yansıttığını ileri sürer. Bu teoriye göre bu iki ocuk törenle kurban edilmiş (belki de liderin gömülme törenlerinin parçası olarak) ve şatafatlı bir törenle gömülmüşlerdir.
Doğru cevap ne olursa olsun, Sungir çocukları 30 bin yıl önce yaşayan Sapienslerin, DNA'mızın gerektirdiğinin ve diğer insan ve hayvan türlerinin davranış örüntülerinin çok ötesinde sosyopolitik kodlar icat edebildiğini kanıtlamaktadır.
Arkeologlar bundan daha ilginç bir mezar da keşfettiler. Mezarın içinde kafa kafaya gömülmüş iki iskelet vardı. Biri 12-13 yaşlarında bir erkek çocuğuna, diğeriyse 9-10 yaşlarında bir kız çocuğuna aitti. Erkek çocuk beş bin fildişi boncukla kaplıydı. Tilki dişinden bir şapka ve 250 tilki dişinden bir kemeri vardı (bu miktarı elde edebilmek için en az 60 tilkinin dişlerinin çekilmiş olması gerekiyordu). Kız çocuğu 5.250 fildişi boncukla kaplıydı. İki çocuk da küçük heykelciklerle ve pek çok fildişi nesneyle çevriliydi. Yetenekli bir oymacı tek bir fildişi boncuk için aşağı yukarı 45 dakikaya ihtiyaç duyuyordu. Diğer bir deyişle, iki çocuğu kaplayan 10 bin boncuk yapmak için, diğer eşyaları saymazsak bile, deneyimli bir zanaatkarın 7.500 saat, yani üç yıldan fazla çalışması lazımdı.
Sungir çocuklarının bu kadar genç yaşta kendilerini lider veya mamut avcısı olarak kanıtlamış olmaları çok düşük bir ihtimaldir. Sadece kültürel inançlar, onların neden bu kadar gösterişli bir şekilde gömüldüğünü açıklayabilir. Teorilerden biri, konumlarını ailelerinden aldığını ileri sürer. Belki de bu çocuklar liderin çocuklarıydı ve kültürleri aile karizmasına veya katı halef olma kurallarına dayanıyordu. İkinci bir teoriye göre, çocuklar daha doğumlarında uzun süre önce ölmüş bazı ruhların dirilişi olarak görüldüler. Üçüncü bir teori de çocukların gömülüşünün hayattaki statülerinden ziyade, onların nasıl öldüğünü yansıttığını ileri sürer. Bu teoriye göre bu iki ocuk törenle kurban edilmiş (belki de liderin gömülme törenlerinin parçası olarak) ve şatafatlı bir törenle gömülmüşlerdir.
Doğru cevap ne olursa olsun, Sungir çocukları 30 bin yıl önce yaşayan Sapienslerin, DNA'mızın gerektirdiğinin ve diğer insan ve hayvan türlerinin davranış örüntülerinin çok ötesinde sosyopolitik kodlar icat edebildiğini kanıtlamaktadır.
Diğer bir önemli alıntı
Daha önceki hiçbir insan türü kuzey Sibirya gibi bölgelere girmeyi başaramamıştı. Soğuğa uyumlu Neandertaller bile yerleşimlerini güneydeki daha ılımlı bölgelerle sınırlandırmışlardı. Ama vücudu kar ve buz yörelerinden ziyade Afrika savanlarında yaşamaya uyumlu olan Homo sapiens dâhiyane çözümler üretti. Gezen Sapiens avcı toplayıcıları soğuk iklimlere doğru göç ettiğinde, iğneler kullanarak deri ve kürkten kar ayakkabıları ve termal giyecekler yapmayı öğrendiler. Kuzeyin mamutlarını ve diğer büyük hayvanlarını avlayabilmek için yeni silahlar geliştirdiler ve avlanma tekniklerini ilerlettiler. Termal kıyafetleri ve avlanma teknikleri geliştikçe Sapiens donmuş topraklarda daha da ilerilere gitmeye cesaret etti. Kuzeye doğru gittikçe de kıyafetleri, av teknikleri ve diğer hayatta kalma yöntemleri gelişmeye devam etti.
Yine de, neden buralarla uğraştılar? İnsan kendi isteğiyle neden Sibirya'ya gider ki? Belki de bazı gruplar savaşlar, nüfus baskısı veya doğal felaketler sebebiyle kuzeye doğru itilmişti. Diğerleri de belki daha olumlu sebeplerle, örneğin hayvanlardaki protein kaynağı sebebiyle kuzeye yönelmişlerdi. Arktik topraklar ren geyiği ve mamut gibi büyük ve besili hayvanlarla doluydu. Her mamut ciddi miktarda et (soğuk havalar düşünüldüğünde, dondurulup daha sonra kullanmak üzere de saklanabiliyordu), lezzetli yağ, sıcak tutan kürk ve çok değerli fildişi barındırıyordu. Sungir bulgularının gösterdiği gibi mamut avcıları sadece hayatta kalmamış, zenginleşerek iyi bir yaşam sürmüşlerdi. Zaman geçtikçe gruplar mamutları, mastodonları, gergedanları ve ren geyiklerini kovalayarak daha ilerilere doğru yayıldılar. 14 bin yıl önce bu av kovalamacası bazı insanları kuzeydoğu Sibirya'dan Alaska'ya doğru sürükledi. Elbette yeni bir dünya keşfettiklerini bilmiyorlardı. Hem mamutlar hem de insanlar için Alaska sadece Sibirya'nın basit bir uzantısıydı.
Yine de, neden buralarla uğraştılar? İnsan kendi isteğiyle neden Sibirya'ya gider ki? Belki de bazı gruplar savaşlar, nüfus baskısı veya doğal felaketler sebebiyle kuzeye doğru itilmişti. Diğerleri de belki daha olumlu sebeplerle, örneğin hayvanlardaki protein kaynağı sebebiyle kuzeye yönelmişlerdi. Arktik topraklar ren geyiği ve mamut gibi büyük ve besili hayvanlarla doluydu. Her mamut ciddi miktarda et (soğuk havalar düşünüldüğünde, dondurulup daha sonra kullanmak üzere de saklanabiliyordu), lezzetli yağ, sıcak tutan kürk ve çok değerli fildişi barındırıyordu. Sungir bulgularının gösterdiği gibi mamut avcıları sadece hayatta kalmamış, zenginleşerek iyi bir yaşam sürmüşlerdi. Zaman geçtikçe gruplar mamutları, mastodonları, gergedanları ve ren geyiklerini kovalayarak daha ilerilere doğru yayıldılar. 14 bin yıl önce bu av kovalamacası bazı insanları kuzeydoğu Sibirya'dan Alaska'ya doğru sürükledi. Elbette yeni bir dünya keşfettiklerini bilmiyorlardı. Hem mamutlar hem de insanlar için Alaska sadece Sibirya'nın basit bir uzantısıydı.