Birinci Dünya Savaşı’nda cepheden cepheye koşarken yeni görevleri Yemen’deki Yedinci Ordu’ya altın götürmekti. 43 kişi değişik kılıklarla yolculuk yaparak Medine’ye vardılar. 300 bin altını Yedinci Ordu Komutanı Ahmet Tevfik Paşa’ya teslim etmeleri gerekiyordu. 43 kişi iki gruba ayrılarak yola çıktı. Fakat 1200 yıl önce Peygamber sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin de harp ettiği Cembele mevkiinde 2.000 kişilik bir Bedevi-İngiliz kuvveti tarafından kıstırıldılar. Eşref Bey’in başında bulunduğu grup ellerinden gelen her şeyi yaparak bir savaş verdi. Sonunda Eşref Bey yaralanarak esir düştü. Fakat Zenci Musa bu hengâmede grubuyla birlikte altınları kaçırmayı başardı. 12 Ocak 1917′de gerçekleşen bu savaş London Times gazetesinde sekiz sütun üzerine manşetten verilmişti. İngilizler altınları ele geçiremeyişin üzüntüsünü yaşıyor ve Türklere hayranlık duyuyorlardı…
EŞREF SENCER KUŞÇUBAŞI, Hayber cenginde ağır yaralı esir edildiği zaman, bütün Arabistan yerinden oynamıştı: Şerif Hüseyin Paşa’nın El-Kible gazetesi, büyük başlıklarla şu haberi veriyordu:
“Uçan Şeyh’in kanadı koptu…”
Şerif Hüseyin haberin doğruluğunu öğrenmek için ikinci büyük oğlu
Emir Abdullahı yaralı Eşref Beye ziyarete göndermişti.
( Bu Emir Abdullah, daha sonra Ürdün Kralı olacaktır.)
Eşref Bey, Emir Abdullah’a :
‘ – Hayber’de Peygamberimiz İslamiyet için düşmanlarıyla mücadele etmişti. O’ndan bin iki yüz seksen beş sene sonra biz Türkler de, İslamiyet ve haysiyet için Sizlerle muharebe ettik. Bizi haince arkadan vurdunuz.
HARAM OLSUN YEDİĞİNİZ EKMEKLERİMİZ…
SİZLER ŞERİF DEĞİL, SENIG ( YANI ALÇAK ) ADAMLARSINIZ …’dedi.
Emir Abdullah, Eşref Bey’in bu ağır hakaretine sükunetle su cevabı vermişti:
‘ – Vela telvasu lisaneküm ya Hazret-i Bek…
(Lisanınızı kirletmeyiniz Bey Hazretleri…)
Emir Abdullah’ın Hicaz isyanı başladığı zaman unvanı MEKKE PRENSI idi. Eşref Bey, Lawrens’in koyduğu ve Allenbi’nin tasvip ettiği bu unvana fena halde içerlemişti. Yaralı olarak yattığı yerde, kendisini güya teselli eden Şerif’in oğluna söyle hitap etmişti:
‘ Ünvanınız, Mekke Mebusu… Üzerinizde ne varsa İngiliz malı. Simdi de yeni bir mevkiiniz ve makam adınız var: İngiliz resmi vesikaları size MEKKE PRENSİ diyorlar. Arapçada PRENS karşılığı olabilecek bir çok tabirler var. Fakat Size, Efendiniz İngilizlerin Arapça bir ünvan vermemeleri de gösteriyor ki onlar da sizi hakiki Araplıkla hiçbir alakanız olmadığını anlamışlar…’
İngiliz casusu Lawrens, Kuşçubaşı’nı çok merak ettiğinden dolayı, hastanede ziyaret etmiş ve şunu söylemiştir.
Lavrens: Kuşçubaşı Eşref, çöllerin eşine rastlamadığı müthiş bir haydut
Kuşçubaşı’da Lawrens’e, İngiltere’nin başına çok büyük belalar açacağını söylemiştir…
HAZIRLAYAN: YILMAZ KARAHAN
‘ – Hayber’de Peygamberimiz İslamiyet için düşmanlarıyla mücadele etmişti. O’ndan bin iki yüz seksen beş sene sonra biz Türkler de, İslamiyet ve haysiyet için Sizlerle muharebe ettik. Bizi haince arkadan vurdunuz.
HARAM OLSUN YEDİĞİNİZ EKMEKLERİMİZ…
SİZLER ŞERİF DEĞİL, SENIG ( YANI ALÇAK ) ADAMLARSINIZ …’dedi.
Emir Abdullah, Eşref Bey’in bu ağır hakaretine sükunetle su cevabı vermişti:
‘ – Vela telvasu lisaneküm ya Hazret-i Bek…
(Lisanınızı kirletmeyiniz Bey Hazretleri…)
Emir Abdullah’ın Hicaz isyanı başladığı zaman unvanı MEKKE PRENSI idi. Eşref Bey, Lawrens’in koyduğu ve Allenbi’nin tasvip ettiği bu unvana fena halde içerlemişti. Yaralı olarak yattığı yerde, kendisini güya teselli eden Şerif’in oğluna söyle hitap etmişti:
‘ Ünvanınız, Mekke Mebusu… Üzerinizde ne varsa İngiliz malı. Simdi de yeni bir mevkiiniz ve makam adınız var: İngiliz resmi vesikaları size MEKKE PRENSİ diyorlar. Arapçada PRENS karşılığı olabilecek bir çok tabirler var. Fakat Size, Efendiniz İngilizlerin Arapça bir ünvan vermemeleri de gösteriyor ki onlar da sizi hakiki Araplıkla hiçbir alakanız olmadığını anlamışlar…’
İngiliz casusu Lawrens, Kuşçubaşı’nı çok merak ettiğinden dolayı, hastanede ziyaret etmiş ve şunu söylemiştir.
Lavrens: Kuşçubaşı Eşref, çöllerin eşine rastlamadığı müthiş bir haydut
Kuşçubaşı’da Lawrens’e, İngiltere’nin başına çok büyük belalar açacağını söylemiştir…
HAZIRLAYAN: YILMAZ KARAHAN