Kişi, bazen
bilinçli bazen de bilinçsiz olarak izlenim oluşturabilir (s. 19-20). Kimi zaman
kişi istediği izlenimi oluşturmak için ince hesaplarla kendini ifade etmek için
çaba sarf ederken bazen de eylemleri planlı da olsa bu eylem spontane
gelişebilir. Toplumsal statüsü bunu gerektirdiği için ya da belli bir gruba
dâhil olup, uyum göstermesi gerektirdiği için böyle davranabilir. Kişiye
çevredekilerin verdiği tepki, kişinin kontrol etmesinin daha kolay olduğu
“büyük ölçüde sözel ifadelerini kapsayan kısım” ve kontrol etmesinin daha zor
olduğu “büyük ölçüde yaydığı ifadelerden oluşan kısım”dan oluşur. Birey daha
çok kendi iletişimin yalnızca tek bir kanalının farkındayken şahitler hem
kanalın hem ikinci bir kanalın farkındadır.
Benliğin
sunumuyla ilgili ilk kavram “performans”tır (s. 29-31). Performans, bir
kimsenin belli gözlemciler önünde bulunduğu süre boyunca gerçekleştirdiği ve
gözlemciler üzerinde etkisi olan faaliyetlerdir. Kişi oyununu performanslarla
gerçekleştirir. Performans gerçekleştirirken kişi kendi oyununa inanabilir,
sahnelediği gerçekliğin gerçek olduğuna içtenlikle inanabilir ya da kendi
oyununa inanmadığı gibi başkalarının ne düşüneceği de pek umurunda olmayarak
kinik bir yaklaşım sergileyebilir. Kinik yaklaşım genellikle özel kazanç ya da
çıkar için olmayıp toplumsal iyilik için de olabilmektedir. Örneğin, müşterilerini
plasebo vererek tatmin etmek zorunda kalan bir doktor kinik oyuncuya iyi bir
örnek oluşturur.