Son olarak, aşırılık yerine yeterliliği kabul edip bu şekilde yaşamak, kültürel anlamda insanın yuvası olan yere dönüş olanağını sunmaktadır Eski aile, toplum, iyi çalışma ve iyi yaşam düzenine dönüş; yeteneğe, yaratıcılığa ve yaratılışa gösterilen hürmete dönüş; günbatımını izlemeye ve su kenarında yürüyüş yapmaya olanak verecek kadar yavaş bir günlük ritme dönüş; içinde bir yaşam geçirmeye değecek toplumlara ve nesillerin anılarıyla dolu olan yerel mekanlara dönüş. Belki de Henry David Thoreau, Walden Pond'un yanında defterine şunları karalarken haklıydı "Bir insan, kendi haline bırakmayı başarabildiği şeyler oranında zengindir."