Enver Paşa Kafkasya'da
Enver Paşa 1918 senesi Teşrinisani (Kasım) ayının ortalarında İstanbul’u terk ettiği halde, ancak 1920 senesi Ağustos ayı içinde Kafkasya’ya gelebilmişti. Bu müddet zarfında da Denikin ordusu mahvolmuş, bütün Kafkasya ve Azerbaycan’ı Bolşevikler işgal etmişlerdi.
Enver Paşa, buraya gelirken Moskova’ya uğramıştı. Ve orada epeyce zaman kalmıştı. Troçki tarafından, Kremlin Sarayı’nda kabul edilmişti. Aralarında uzun müzakereler cereyan etmişti.
Enver Paşa, artık eski aristokrat ve diktatör Enver Paşa değildi. Şimdi o, Afrika’nın, Arabistan’ın ve bütün şark Müslümanlarının, emperyalizm ve kapitalizme karşı isyana hazırlanan ihtilalcilerinin mümessilliğini deruhte etmiş (üstlenmiş), İslam İttihadı Fırkası (partisi) namı verilen bir teşekkülün başına geçmişti.
Bu teşekkül hakikaten mevcut mu idi, değil mi idi?
Bolşevik reisleri, bunu inceden inceye tahkikata lüzum bile görmemişlerdi. Onlar sadece, Enver Paşa’nın isminden ve her tarafta tanınmış olan şahsiyetinden istifade etmek istemişler. Onun işbirliği teklifini memnuniyetle kabul etmişlerdi. Hatta kendisini Moskova’da, Kremlin Sarayı’nın karşısında, muhteşem bir konağa yerleştirmişlerdi.
Bu sırada Cemâl Paşa Afganistan’a geçmiye muvaffak olmuştu. Kral Emanullah ile anlaşarak, Afgan ordusunu ıslah ile meşgul oluyordu.
Azerbaycan’ın işgali münasebetiyle Bakü’de şark milletleri tarafından büyük bir kongre yapılacaktı. Tam 1861 murahhasın (delegenin) toplanacağı bu kongreye, Enver Paşa’da iştiraki arzu etti. Bakü’ye geldi.
Enver Paşa kongrede uzun bir nutuk söyleyerek, Umumi Harbe niçin girildiğini ve Almanlarla niçin ittifak edildiğini izah etti. Bütün mes’uliyeti, Çarlık idaresinin Türkiye’yi istila siyasetine yüklettikten sonra:
— Açık söylüyorum. Ben komünist değilim. Ancak bütün arzu ve gayretim, şimdiye kadar zalimane idareler altında ezilen şark milletlerini istibdattan kurtarmaktan ibarettir. Her millet, kendi hürriyet ve mukadderatına sahip olmalı, istediği gibi yaşamalıdır, diye bağırdı.